26 Nisan 2009 Pazar

ARI KONAKLAMASINDA YER SEÇMEK İÇİN GİTTİĞİMİZ BOLU-GEREDE GÜZEL BİRKAÇ SAATİMİZ.....

Sabah saat 8.30 da Kozludan geredeye doğru yol almaya başladık. Ancak erken çıktığımız için evde sabah kahvaltılarımızı yapmamıştık. Sözümüz, meşhur Bolunun Mengen ilçesinde bulgur çorbası içecektik. Mengene gelip müdürün yerinin önünde parkettik içeriye girdiğimizde çorbalarımızı söyledik ama yemeklerin yapıldığı kısımda etli yemekleride görünce iş sadece çorbayla kalmadı birer tabak ta meşhur et kavurmasından afiyetle yedik.
Daha sonra yolumuza devam ettik ve meşhur ve masmavi Gerede gölünün önünden geçtik tabiki bakmaktan gözlerimizi alamadık.



Yola kaptanımız Murat Koşar ve babası İsmet abimiz ile Mehmet Çoban arkadaşımız vardı.
Bizi orada kahverengi deri çeketli Şaban kardeşimiz karşıladı o köyün muhtar seçiminde 29 martta muhtar adayı olmuştu ama 2 oyla kaybettiğini sözlerken çok üzüldüğünü görmüş olduk.
Bu arada orada arılarımızı getirdiğimizde konuşlandıracağımız yeri bize gösterecek arkadaşımızdı.






Bize ilk gösterdiği yer E-5 karayoluna ters tarafta köyün alt kısmından geçen derenin kenarındaki bir yere getirdi bizi.
Gerçektende gittiğimiz bu yerde arılarımız için lazım olacak su ihtiyacının hemen yanından geçen dereden sağlanmasının yanında içerisindeki çeşmedende pırıp pırıl temiz ve buz gibi suyuda hemencecik yanımızda olacaktı.






Oradan ikinci göreceğimiz yer köyücek köyüne gittik. Önce değermen yanı mevkiini gördük. Buras bir önceki gördüğümüz yere 300 metre mesafede bir yerdi ve daha önceki yıllarda buraya konuşlanmıştık. Ardından taşocağı mevkiine gittik
gerçektende harika bir yer içerisindeki fiğ çok belirgin ve ot yemyeşil bir durumdaydı.
Oldukça çok geniş biralanı olan bu yerde her tarafı gezmek istedik.







Nereye bakarsanız bakın çiçekler fışkırmak üzereydi ve genelde fiğ ağırlıklı ama tabiki arkasından bütün çıkacak çiçekler sıralarını bekleyip çıkacak.
İnsanın o güzelim yemşeyil araziden ayrılası gelmiyor inanın.








Mehmet bey, İsmet abi ve oğlu Murat ta etraflarına bakarak bu kadar geniş alan içerisinde 3 gurup olarak getirecek arılarımızı nerelere konuşlandırırız diye sanki yer beğeniyorlardı.











Bu arada ayağımın hemen yanında karahindibağ çiçeğinde ayakları polen yüklü arı da çiçekten çiçeğe uçuşlarını yapmaktaydı. Bir fırsat fazla net olmamakla birlikte bende hemen resimlemesini yaptım bu arada.







Bu arada Köyücek Köyü muhtarını akrabası olam Mehmet efendi benim arılarımıda bir bakalım diye söyledi ve arazisi içerisindeki arısının yanına gittik.
Çok soğuk olan Geredede ne olabilir ancak iki çita arısı olabilir diye geçirdim içerimden. Maşallah
açıldığında inanın şaşırdım. 8 çitada arısı süper bir şekilde yavru ve askeri çok güzel vaziyetteydi.







Bu arada baktığımız arının yanındaki diğer arıyı açtık. Birinci baktığımız gibi olmasa bile yine ona yakın bir vaziyette.
Bu arada dikkatimizden kaçmayan bir durum vardı. Bizim Zonguldaktaki arılarda çok rutubet olmasına karşın burada arılarda rutubete rastlıyamadık inanın.






3 saati aşkın bir tetkikten sonra artık Zonguldağa dönmek durumundaydık. Dönerken arkadaşlarla bu gezinin sonunda yine biraz bişeyler yemeyi hakettik diye yorum yaptık. Ama lokanta yemeği deyilde domatesli, peynirli ve biberli bir kır yemeği yemekte karar verdik. Yine Mengende bir markete uğradık. Oradan domates,biber, peynir, turşu, salatalık , zeytin ve bir büyükte furüko aldık. Ha bu arada Murata arabada bıçak varmı diye sorduğumda yok abi söyledi. Döndüm marketten bıcak sordum eleman bana abi biz tek bıçak satmıyoruz ama bu kutuyu ve içerisindeki bıçakları alabilirsiniz dedi. Aldım mecburen ama inanın içerisinde tam 10 tane bıçak vardı. Neyse her zaman lazım olur düşündüm bu arada. Sonra yol kenarında bir çeşme bulana kadar yola devam ettik. Mengen tünelini az aşağı geçince yolun solunda ormanın kenarında bir su aktığını gördük. Aldığımız sebzeleri orada yıkadık ve orada düzgün oturacak bir yer olmadığı için arabanın arka kısmında piknik yemeğimizi gerçekleştirmiş olduk. Süperdiiii süpeeerrrrrrrr...
Sonrada Zonguldağa yola revan olduk tabiki.

1 yorum:

TEMEL dedi ki...

Eh inşallah işleriniz herzaman böyle yolunda gider. Hayattan zevk almak da buna denir herhalde. Ağzınızın tadı bozulmasın. İyi çalışmalar, iyi gezmeler...