29 Eylül 2008 Pazartesi

TÜRK İSLAM ALEMİNİM MUBAREK RAMAZAN BARAMLARINI TEBRİK EDİYORUM...

BÜTÜN TÜRK İSLAM ALEMİNİN MUBAREK RAMAZAN BAYRAMLARINI TEBRİK EDİYOR, SAĞLIK,HUZUR VE MUTLULUK İÇERİSİNDE DAHA NİCE BAYRAMLARA ERİŞTİRMESİNİ BİZLERİ YARADANDAN NİYAZ EDİYORUM...


Bayramlar güzel adetlerimizdendir, Ramazan bayramı bir yerde Şeker Bayramı diye de bilinir.

Bayram namazından sonra evler gezilir, gidilen yerlerde tutulan şeker ve tatlılar yenir.

Bu arada evimize küçük çocuklar da şeker ikramından istifade etmek için gelirler onlara şeker tutmak ve gülen gözleriyle alacağı şekeri
belirlemeleri görmeye değer.









Tabidir ki misafir umduğunu deyil bulduğunu yer derler ya . Bellimi olur bizde gittiğimiz yerde şeker yeriz, belki çikolata ...











Hiç belli olmaz belkide ev yapması baklava çıkıverir şansımıza.
Bazı güzelim TÜRK ürünlerimizi başka milletler bizden çalıyor ve üzerlerine tescil ettiriyorlar.
Ne yaparsa yapınlar onlar bizim güzel lokumlarımız, tatlılarımızdır...



Evet Bayram gereği gittiğimiz yerlerde ikram edilen şekerlemeler, tatlılar ve bir de bize gelen misafirlerle bizde de yiyeceğimizi düşünün. İşte şaka bir tarafa bunları iyi hesap etmeliyiz. Mümkün mertebe az şekerleme ve tatlı yemeliyiz. Hatta kendimizi az yemeye zorlamalıyız...

Bu arada ben oflu deyilim ama onlara birazcık yakınım. Bu blog ağırlıklı arıcılara hitabettiğinden bir vesile Yurt içinde ve Yurt dışındaki bütün arıcı kardeşlerimin bayramlarını da en içten dileklerimle kutluyorum...sağlık, huzur, mutluluk ve esenlikler diliyorum...

MUCİZE ARI ÜRÜNLERİNDE OLAN 6- M U M

M U M : Biz insanların giyim ve oturacağımız bir eve nasıl ihtiyacımız varsa,arıların da korunmalarını temin eden evlerine (kovan) ihtiyaçları vardır.Barınak içerisinde o ihtiyaçlarını karşılayan ürünün ana maddesine de M U M diyoruz.
Arıların evleri sayılan kovan içerisinde örtünmelerini, çoğalmaları sırasında ana arının
yumurtalarını içerisine koydukları yuvalarını,
yiyeceklerini yani balını,polenini arı sütünü koyacakları, muhafaza depoları olan yerlerin hepsinin de oluştuğu ve ana maddele-
rinin MUM dan olduğu bir gerçektir.
İşte bu zaruri ihtiyaçları olan yuvalarının yapımında kullandıkları petek ve haliyle MUM, arıların binbir çiçekten toplamış oldukları nektar ve baldan elde edilir. Daha başka bir söylemle

arıların evleride giyim, barınak ,üretim yerlerini ve gıda silolarını mumu güzel ve ölçülü dekorlarla işleyerek oluştururlar.

Biz arılarımıza yandaki resimde görüldüğü
gibi tamamı standart işçi arı gözlu temel petekleri
vererek arıların temelleri üzerine işçi arı gözleriyle örerek petekleri şişirtmelerini sağlarız.
bu tip peteklere ana arı bol işçi arı yumurtası bırakarak kovanın güçlü olmasını temin ederiz.





Oysa ki iptidai kovanlarda (kara kovan,sepet kovan,ağaç kütükleri,standar dışı olan ve petek örme işini temel petek kullanmadan arıların çalışmasına bırakılmış kovanlar) temel petek kullanılmadığı için arılar peteği genelde erkek gözlü kurarlar. ( yanda görüldüğü gibi)





Bu durumda genelde erkek gözlü peteklerde erkek arı çok, işçi arı az oluşacağından kovanda bütün çalışmalara koşuşturan işçi arıların çalışmalarıda fazla fayda vermeyecektir.
Kovana getirilen bal kovanın idamesini zor karşılayacaktır. Bir miktar bal alınsada fazla
bir kıymet ifade etmeyecektir. Aynı zamanda böyle kovanlara hasta olduklarında farkına varamıyacağımız için tedavisinde de geç kalacağız, hakeza parazitlerle mücadele de de öyle. En
önemlisi ana kontrolü yapamıyacağımız için kovan da oluşacak her şey arıların insiyatifine bırakılmış olcaktır.




Arılarda bal hasadını müteakip süzülen ve arılara yalattırılan çerçeveler arıların üzerinden alınıp muhafaza deposuna konarken, parlak,temiz ve sağımda zarar görmeyen petekler
saklamaya alınmalıdır. Biz tedbir bakımından düzenli olan çerçeveleri 24 saat eksi 24 derece difriz şokuna koyarak
kullanılmamış yeni büyük çöp poşetlerine kırkar çerçeve
halinde yerleştirip ağızlarını bağlıyoruz. Ki bu torbalara tekrar ağcık kelebeğinin girip yumurtlaması mümkün olmamaktadır.


Tabidirki bu hazır şişmiş temiz çerçeveler arıcılar için altın değer taşımaktadır.




BAL MUMUNU kolonide genç işçi arılar topladıkları nektar ve balın bir bölümünü petek oluşumunda, bir kısmını yiyecek olarak tüketimde ve bir kısmını da bizler için stoklamaktadırlar.
Petek üertiminde kullandıkları nektar veya balı genç işçi arılar karınlarında bulunan 3 le
başlıyan ve altıyla biten veya bir söylemde 4 le başlıyan ve yediyle biten halkalar tarafından muma çevrilirler. Yani arının göğsüyle karın arasında 4 halka petek üretiminde kullandıkları mumu üretir.
Genç işçi arılar bu görevlerini en çok 10 ila 18 inci günler arasında yapabilirler. Bu arada 1 kg mum üretimi içinde arılar ortalama 16 kğ bal harcarlar. Bu miktar mumun baldan veya nektardan üretiliş durumuna göre de artar veya azalabilir. Yani mum üretimini arılar nektardan gerçekleştiriyorlarsa bu ortalama rakam dahada yükselecektir.
Ayrıca işçi arılar mumu üretirken bol miktarda protein ve yine bol miktarda polen harcamak
durumundadır.
Özellikle biz arıcılar ilkbaharda çiçek durumu güzel ve nektarda geldiği halde petek örmede ilerleme kaydedilmediğinden yakındığımız olur. İşte bu durumda kovan içerisinde polen eksikliğinin var olduğunu düşünmeliyiz ve gereği olarakta arılarımıza polenli kek takviyesi
yapmalıyız.




İşte hasat sonunda oluşan mum birikintileri,
eski siyahlaşmış ve birazda küflenir gibi olan petekler, çoğunlukla erkek arı gözü oluşmuş çerçeveler ve ayrıca bal süzme sırasında alınan sır mumu eritilerek kalıp muma döndürülür.
bu döndürme işinde mumun muhafazası posa veya petek olarak saklanandan daha da emniyette olmakta ve güve zararına maruz
kalmamaktadır. Bu şekilde üretilen ve hazırlanan mumlar ilkbahar için yeniden temel peteğe döndürülüp kullanılmak üzere bekletilir.


Mum Kozmotik sanayyide, İlaç sanayyinde, deri ve iplik sanayiinde, aşı macunu üretiminde
kullanılmasına rağmen arıcılıkta en büyük girdiyi oluşturan temel peteğim üretimininde kullanıldığı için MUM arıcılar için çok önemli bir ARI ÜRÜNÜ'dür. Bu peteğin karşılığını arılardan mum olarak alınması arıcının yüzünü güldürür. Yoksa peteği dışardan parayla almak durumunda kalacak ve büyük paralar harcıyacaktır. Oysaki mum elde ettiğinde küçük bir işleme parasıyla kullanacağı temel peteğini hazırlamış olacaktır.

24 Eylül 2008 Çarşamba

MUCİZE ARI ÜRÜNLERİNDEN OLAN 5- ARI ZEHİRİ

ARI ZEHİRİ: Bal arısının son halkasının içerisindeki iğneye bağlı olarak arkada bir kesecik vardır işte bu kesecik içerisinde toplanan sıvıya ARI ZEHİRİ denir. Arılar içgüdüsel olarak kendisine zarar vereceğini farkettiği cisimlere karşı kullanmak üzere iğnesini devreye sokar. Doğal olarakta bu iğnenin arka kısmındaki kesecikten de zehirini akıtarak düşman kabul ettiği şeylere karşı silahını kullanmış olur. Şekilde görüldüğü gibi.


Bal arılarında bu iğne iki parça
halindedir. Ayrıca bu parçalar üzerinde de 9 ar
adet olta dişi bulunur. Arı soktuğunda birinci parça ve üzerindeki dişler aracılığıyla iğne ileriye doğru batmakta ve bu arada hemen arkasından da ikinci parça iğne yine üzerindeki dişler maharetiyle daha da ilerilere batmaktadır.
Bu batma esnasında sokmanın tesiriyle bir acıma oluyor ama asıl ağrılı ve acılı olan iğnenin tesiri daha sonra duyulmaktadır.

Arı zehiri arılardan alınması işlemiyse gayet basit olarak zengin arılı kovanın üstkısmın kapağı kaldırılarak özel bir camla örtülür. Bu arada arılar kızıştırılarak cam üzerinden arıların hissedip sezeceği hareketlere devam edilir. Bu durumda arılar bu kızıştırma ve hareketleri düşmanca kabul edeceğinden iğnelerini saplamak isteyecekler ancak cama geçmeyen iğnelerden arı zehirini içgüdüsel enjekte edecek ki bu zehirde cama bulaşıp yapışacak. Bu kızıştırma işlemine gereği kadar devam edilecek ve bir zaman gelecekki arı cam üzerine enjekte ettiği zehirler cam üzerinde pıhtılaşıp kuruyacaktır.
İşte bu andan sonraki işlemler arı zehirinin labaratuarlarda işlenerek gayemiz doğrultusunda yararlı mamül ürün haline sokulması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerden Amerika, ingiltere, japonya,fransa,almanya ,holanda ve bazı ileri ülkelerde arı zehiri işlenerek Tıp alanında, hastahanelerde hasta tedavi ve iyileştirmelerde kullanmaktadırlar.
Özellikle romatizmal hastalıkların tedavisi için ilaç sanayinde ve apiterapide kullanılmaktadır. Türkiyemizde arı zehiri henüz hukuki mesnete tam olarak oturtulup ilaç yapımı ve tedavide kullanımı yapılmamakta. Ama üretiminin yapılarak bazı kişilerce yurt dışına gayri kanuni çıkartılıp kullanan ülkelere satıldığı söylenmekte.
Bizde de hukuki yapılacakların yapılmasını müteakip daha sonra çok yönlü sağıtımlarda kullanılacağı muhakkaktır.

21 Eylül 2008 Pazar

ARI ÜRÜNLERİNDEN OLUP, HERBİRİ BAŞLI BAŞINA İLAÇ DEPOSU MAHİYETİ ÜRÜNLERDEN 4- ARI SÜTÜ...

Kovanlarda kovan içi görevlerden dışarı hiç çıkmamış ve 18 günlükten daha küçük işçi arıların
yutak üstü bezlerinden ürettikleri bir üründür.
Süt dediğimiz zaman diğer aklımıza gelen hayvanlardan üretilen, yavrularının ve bizlerin beslendiğimiz sütle uzaktan yakından alaakası
olmayan farklı bir üründür.
Kovanda ana (kraliçe) arı, ana
arı larvaları, genç işçi arı larvaları, daha sonrada işçi arı larvaları ve erkek arı larvalarının beslendikleri ürüne ARI SÜTÜ denir.

Arı sütü kovan içerisindeki kullanım amacına göre farklı değerlerde olabilmekte. İşte bu farklı değerlere göre en farklı
yani en değerli arı sütü Kraliçeye yani ana arıya ve ana arı olacak larvalara verilir.
Arı sütüyle beslenen ana arı ve
genç işçi arı larvaları dirençli olur. Böylece kovan içi hastalık ve parazitlere karşı mukavemet kazanmış olurlar. Yine aynı şekilde arı sütü ile birlikte ilk 6 gün beslenmesine tabi tutulan ana
ve işçi arı larvalarının farklı bireylere dönüştükleri açıkça görülecektir. Özellikle ana arı bu altı gün farklı beslenmesi sonucunda, günde kendi ağırlığının iki misli yumurta yumurtlayabilmekte,
ayrıca da hastalıklara ve parazitlere karşı daha dirençli olabilmekte ve bunun yanındada uzun
yıllar yaşıyabilmektedir. İşte diğer arıların yaşama süreleriyle kraliçenin yani ana arının çok uzun yaşaması, bu farklı beslenmenin bir neticesi olarak karşımıza çıkmaktadır.





Arı sütü normal bölme yaptığımız ana memesi kuran arılarla ve ayrıca doğal olarak oğul vermeye hazırlanan kovanlarda oluşan ana memelerinden elde edilebilmektedir. Ama bu rakam fazla bir miktar olmamaktadır.. Bir arıdan en fazla 8-10 gram arı sütü elde edilebilmektedir.






Oysaki ana arısız bırakılan çok zengin bir kovana yapay ana arı yüksüklerini
vermek suretiyle alınan bu arı sütü miktarı 150 kat daha arttırılarak asgarı 80, 100 ve hatta 150 gram arı sütüne çıkartılabilmektedir.


Arı sütünün yapısında su,yağ,protein,şeker, enzimler, mikro elementler, yağ
asidi, vitaminler, hormonlar ve henüz daha belirlenememiş olan faydalı maddeler bulunmaktadır. Arı ürünleriyle tedavide bizde henüz bir yol katedilememiş olmasına rağmen,
ABD;Japonya,İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Çin ve hatta arjantinde arı ürünleriyle tedavi ve iyileştirmelerde çok büyük mesafeler alınmıştır.
Bu uygulamalara Prf.Dr.Muhsin Doğaroğlunun Modern Arıcılık kitabından bir örnek vermek istiyorum.
Çinde deney hayvanlarında Tümör meydana getiren Antijen verilerek kanser yapılan 2 hayvan gurubundan tedavi sırasında bir guruba farklı olarak arı sütü uygulayarak tedavide bulunuluyor. Sonuçta arısütü tedavisi uygulanan gurupta hiç ölüm olmamasın karşın
diğer guruptaki, yani arı sütü verilmeden tedavi edilen guruptaki bütün hayvanların öldüğü görülüyor. Bu da arı sütünün tedavide ne derece etkin olduğunu ortaya koymaktadır.

Özet olarak ARISÜTÜ'nün kullanım alanları ve faydalarını şöyle sayabiliriz.

1-Görme bozukluklarının giderilmesinde çok etkilidir.
2-Arı sütü hücre yenileme özelliğine sahiptir. Bu demektir ki vücutta yitirilen ve yıpranan hücreler yeniden yerlerine konulabilmektedir.
3-Arısütü şeker hastalarında şekerin düşürülmesi için verilebilmektedir.
4-Kas hastalıklarında, nefes darlığında,karaciğer yağlanmasında ve eklem hastalıklarında
5-Mide ve barsak hastalıklarında
6-Sinirsel ve ruhsal rahatsızlıklarda,
7-Yaşlılık durumlarında, zihinsel faaliyetlerin arttırılmasında,
8-Ağız ve dil yaralarında,
9-Gripal enfeksiyonlarda,
10-Tansiyonun düşürülmesi ve kalp ritminin düzene sokulmasında,
11-Vücutta canlılık ve diriliğin sağlanmasında,
12-Yaşlanmayı geciktirmede,
13-Üriner sistem rahatsızlıklarında, üreme organları üzerineyaptığı olumlu etkisiyle bu durumlardan muzdarip olanlarda üreme ve cinsel problemleri ortadan kaldırdığı şüphesiz bir gerçektir.

16 Eylül 2008 Salı

ARI ÜRÜNLERİNDEN ASRIN MUCİZESİ OLARAK ADLANDIRILAN 3- P R O P O L İ S

P R O P O L İ S :Evet yanlış okumadınız şu anda arı ürünlerinden olan ve son zamanlarda sırları
çözüldükçe ürünlerinin kullanım alanları ve neye yaradıklarına vakıf olunan arı ürünlerinden en cazibi olacağına inanılan PROPOLİS 'ten kısada olsa bahsedeceğim.




Arıların kışın ve soğuk havalarda uçma
deliklerini daraltmak, kovanlarının tahta aralıklarını, çatlaklarını kapamada ve kovan içerisine bir şekilde girmiş olan ve istemedikleri nesneleri mumyalayıp kapamaya yarayan maddeye PROPOLİS denir.

Arılar bu maddeyi bitkilerin genç sürgünlerinden ve tomurcuklarından toplarlar. Toplama içinde
çeneleriyle birlikte ayaklarının yardımıyla koparırlar. Çiynemek suretiyle yumuşatıp yine polen taşımada olduğu gibi ayak sepetciklerini kullanarak kovanlarına taşırlar.
Kovana geldiklerinde kovan içi görevde olan diğer arılar yine ağızları marifetiyle arıların ayaklarından kopardıkları propolisleri yine ağızlarıyla nemleterek küçük parçacıklar halınde kovan içerisinde kapama ihtiyacı duydukları yerlere yapıştırırlar. Bu genelde havaların soğumaya başlamasıyla ön uçma deliğinin daraltılması ki buraya arılar çok yoğun bir şekilde çalışarak çok fazla propolis taşımak durumundadırlar ve birde çatlak olan ve kovan içerisine ışık sızan yerlerin kapatılmasında kullanırlar.
Propolisi genelde kovanda tarlacı arılar toplarlar. Kovanlarına geldiklerinde eğer zaman varsa tekrar toplamaya çıkarlar. Genelde bu toplama işi sürgün ve tomurcuklardan
propolisin alınmasının kolay olacağı sıcak saatlerde gerçekleştirilir.





Propolis genelde kovanların uçma deliklerinden ve çatlakların sıvandığı yerlerden alınır. Ama birde bizler kovanda propolis almak için kovanın
üst çıtaları üzerine yerleştirdiğimiz TRAPların üzerine bir cam örterek veya üst kapağı aralık bırakarak içeriye giren ışık ve soğuğu içgüdüsel olarak propolisle kapamak için arıları teşvik etmiş oluruz. Bu şekilde TRAP aralıklarını arılar propolisle kapatırlar ve bizde daha sonra bu trapları alarak soğuk ortamda bir müddet beklettikten sonra esneterek üzerlerinden propolisin ayrılarak düşmesini sağlarız.




Traplardan alınan veya kovan uçma delikleri ve çatlaklarından alınan propolisler toplama kaplarına doldurulur ve küçük parçalar halinde oluşturularak kurumaları sağlanır.

Labaratuar çalışmaları sonucu propolis EKSTRAK'a
dönüştürülür ki, işte bu hem kullanıma hazır, hem kullanımı kolay ve hemde temini kolay olan ürün elde edilmiş olur.








Kullanımı rahatsızlıkların durumlarına göre ayrıca formüle edilerek kullanılır.
gerekli rahatsızlıklarda gerekli formülesi kullanılır.
Propolis daha ziyade ilaç sanayiinde ve kozmotik sanayiinde kullanılır. Bizde ilaç sanayiinde henüz kullanılıyor diyemiyecek kadar az kullanılmaktadır.
Oysaki, amerikada,japonyada,ingilterede,fransada,almanyada,hollandada
propolis ve diğer arı ürünleri kullanımı hat safhadadır. Ağırlıklı arı ürünleriyle hastalarına şifa sunan hastahaneler vardır bu ülkelerde. Bu ülkelerde sentetik ilaç kullanımın mahsurlarının görülmesini müteakip doğal olarak arı ürünlerinin ağırlıklı olarak ilaç sanayyide kullanımlarına 20 sene önce başlamış ve giderek artan şekilde devam etmektedir.
1-Propolisin sürekli kürler halınde alınması sonucu sindirim,solunum ve dolaşım sisteminde ve tüm vücuttaki hastalık etmenlerine karşı etkin bir savunma gerçekleştirdiği belirlenmiştir.
2_sentetik ilaçlardakinin aksine devamlı kullanımlarda zararlı bakterilere karşı direnç oluşturmamakta ve yararlı bakterilerde olumsuz etkilenmemekte.
3-Beriberi hastalığı b1 vitamini eksikliği ve deri rahatsızlıklarında.
4-Ağız yaraları,diş ağrısı ve burun iltihabı.
5-mide rahatsızlıkları,ülser,gastrit, böbrek bozuklukları ve idrar yolları enfeksiyonları.
6-iyi huylu tümörler ve kötü huylu tümörlerin ilerlemelerinin durdurulmasında.
7-Damar sertliği hastalıklarında, kemik erimesinde ve kemik kırıklıklarının kaynamasında.
8-rahim iltihabı,sinir ucu iltihabı ve sedef hastalığının tedavisinde.
9-yaralar,kesikler,kulak burun yaraları, cilt kanseri,bronşit,şeker hastalığı ve nefes darlığında.
10-Grip ve bazı vürus türleri,yanıklar,hemoroit,orta kulak iltihabı,mide gastirit ve oniki parmak
barsağı iltihabı, ve akciğer kanseri.
11-üst solunum yolları,akne,kıl dönmesi iltihabı ve güneş yanıklarında şifa etkilidir.
Daha sayabileceğimiz çokça faydalı olduğu, şifa verdiği alanlar vardır.
NOT : Propolis'i propolis üreten arıcılardan, bizlerden temin edebilirsiniz.

15 Eylül 2008 Pazartesi

ŞİFA KAYNAĞI OLAN ARI ÜRÜNLERİNDEN 2- P O L E N

P O L E N : Binbir çiçeğe konarak çiçeklerin erkek üreme organlarından oluşan çiçek tozlarının
arılar tarafından alınıp arka bacaklarında sepetcikler diye tabir ettiğimiz yerlere konularak
kovana getirilen arı ürününe POLEN denir. Arılar bu işlemi yaparken aynı zamanda çiçekten çiçeğe konarken erkek çiçek tozlarını dişi çiçeklere taşıyarak bitkilerim tozlaşmasına (döllenmesine) yardım ederler.


Arılar bitkileri gezerek bal ve polen toplamaları sırasında dolayısıyla erkek çiçek tozlarını
o çiçekten o çiçeğe konarken tabiidirki dişi çiçek organlarına bulaştırarak onların tozlamalarını yani
(döllenmelerini) temin ederler. Bitkiler daha çok meyve ve ürün vermiş olurlar.
Arıların bitkiler üzerindeki verimi etkilemeleri neticesi verim %40 lara varacak kadar
fazla bir ürün artışına da etki ederler.
Bu durum özellikle kendine kısır ve babalık çeşitlerin döllemesine veya tozlamasına ihtiyaç duyulan bitkilerde dahada büyük önem arz etmektedir.
Bölgemizde son yıllarda dikimine ve üretimine önem verilen KİVİ bu duruma çok güzel bir örnektir. Bir yerde eğer kivi fidesi dikiyorsak vede o
çevrede başka kivi bahçesi yoksa, oradan biraz daha uzaklardan rüzgar yardımıyla o da yoksa işte arıların ağaçtan ağaca konarak erkek kivi ağacının çiçek tozunu çok daha uzakta bulunan dişi kivi ağacının çiçeğine bulaştırarak onun tozlanmasını ve bunun
neticesindede meyve vermesine etki eder. Bu durumlarda arıların etkileri demin yukarıda bahsettiğimiz %40 ların çok daha üzerlerine çıkmaktadır.



İşte yandaki şekilde arılar kestane çiçeği yani
kestane püskülü üzerinde dolaşırken ağırlıklı olarak, polen toplayıcı arılar poleni, bal toplayıcı arılarsa nektarı çiçekten almış olurlar.
Bu arada arılar nektar ve poleni alırken de kestanenin tozlaşmasını veya döllenmesini
temin etmiş olurlar.







Yan tarafta uçma tahtası üzerine konan arıların
poleni nasıl toplayıp kovanlarına taşıdıklarını rahatça göstermektedir.
Eğer resme tıklayıpta büyüttüğümüz zaman çok net görülecektirki sabahın erken saatlerinde çekilen resimdende anlaşılacağı üzere arıların
tamamı polen getirmekle meşguller






Sabahleyin kısa bir süre çalıştıktan sonra polen kapanının tutacağı çekilerek ne kadar polen topladığına baktık. Hiç azımsanmıyacak bir miktar polen gelmişti
Bu miktar öğle sonunda yapılan kontrolde 2 katına çıktığı görüldü.


Polen kapanında toplanan polenler alınarak temizlenirler içerisindeki arı bacakları ve kopan
uzuvlardan temizlenir.
Temizlenen polenler artık saklanmaya alınması gerekir bu da iki şekilde yapılır.
ya polenler yaş olarak paketlenir ve difrizde kullanılacağı zamana kadar bekletilir.
Ya da gölgede temiz örtüler üzerinde kurutularak
renkli şişeli kavanozlara konularak yine buzdolabımızın serin bir köşesinde muhafaza ederiz.
Çok kuvvetli bir protein kaynağı olan polen yavruların ve kraliçenin beslenmesinde, arı sütünün hazırlanmasında kullanılan önemli bir üründür. POLEN Pretein kaynağı olması özelliğinin yanında aynı zamanda karbonhidratlar,yağlar, madensel maddeler,vitaminler ve büyüme faktörü gövevini gören pigmentleri içerir. Özellikle A,B,C,E,K ve
P vitaminlerince çok zengindir.
Polen güneş ışığı,güve ve nemden korunmalıdır ve mutlaka renkli şişelerde olmaları gerekir. Polen iyi muhafaza edildiği taktirde çok seneler özelliğini kaybetmeden dayanabilir. Ve özellikle B kompleksi vitaminler açısından düşündüğümüz zaman balın değeri
1 kabul ediliyorsa ona eşdeğer polenin değeri ise 342 olur.
Polenin, protein ve vitamin değerinin dışında yukarıda söylediğimiz pigmentlerin dışında, içerisinde ayrıca enzimler,antibiyotikler,mikro elementler,koenzimler, steroitrler, flavanoitleri de ihtiva etmesi POLEN' in başlı başına bir ilaç deposu olduğunu ortaya koyuyor.
Kısaca da sitem'de POLEN'in faydalarını sıraladığım şekilde :
1- Özellikle çocuklarda ve gençlerde zihni ve bedeni gelişme noksanlıklarını tedavisinde şifa
etkilidir. Zihni ve bedeni yorgunlukları giderir.
2-Barsak iltihapları (kolit) ve kronik ishallede şifa etkilidir.
3-Yaşlılarda prostat rahatsızlığında kullanılır. Hiç prostatı olmayan kişilerce belli kürler halinde
alındığında o kişi prostat rahatsızlığına yakalanmaz.
4-Karaciğer yağlanması,karaciğer büyümesi,karaciğerin kendini yenilemesinde ve sarılığın
tedavisinde şifa kaynağıdır.
5-Cilt hastalığının tedavisinde, güzellik salonlarında güzelleşme çalışmalarında çok etkilidir.
6-Yine önemli olan kansızlığın giderilmesinde etkilidir.
Çocuklarda anne sütü ne ise yaşlılarda da polen odur. Ayrıca polen bitki üzerinde bazı kişilere allerjik olabilirken arılar tarafından işlendikten sonra böyle bir etkisi kalmamaktadır. Yani allerjik olmaktan çıkmaktadır.
Polenin bu faydalarına daha ilave edeceğimiz çok şey bulunmasına rağmen bu kadar faydasını bilmemiz bizim hiç zaman kaybetmeden polen kullanma alışkanlığını elimize almamızı gerektirmektedir mutlaka diyorum.

13 Eylül 2008 Cumartesi

HER BİRİNİ AYRI AYRI BLOG OLUŞTURACAĞIMIZ ARI ÜRÜNLERİNDEN 1- BAL

Küçücük canlılar olan arıların binbir çiçeğin nektarını ve sakkaroz salgılarını toplayıp,kovanına getiren ve kursaklarında değişime uğratarak peteklere doldurdukları ürüne bal diyoruz.
Balın bilimsel olarak gıdalar içerisinde bitrinci sırada yerini aldığı bilinmekte.
Bununla beraber Peygamber efendimizin hadisleri ve Kuran-ı kerimin arılarla ilgili ayetlerinden de açıkça görüleceği üzere insanlık alemine Yaradan tarafından bahşedilmiş bir şifa kaynağı olduğ u açıkça anlaşılmaktadır. Bununla birlikte gıda olarak tüketilen bal ve arı bütün arı ürünleri şifa yüklüdürler. Balın sofralarımızı özel bir gıda olarak süslemesine ilaveten içerisinde bulundurduğu ağırlıklı B1,B2,B3,B5,B6 ve C vitaminlerine ilaveten POTASYUM,SODYUM KLORÜR,MAGNEZYUM KLORÜR, KÜKÜRT, BAKIR, İYOT, DEMİR,MANGANEZ VE ÇİNKO mineralleriyle de şifa kaynağı olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Yörenin florasına göre balın renkleri farklılıklar göstermektedir. Öyle güzel bir vatan üzerinde yaşamaktayız ki her yöre kendi bitkisine göre
ihtiyacımız olan beslemeyi yaparken şifasınıda vermektedir. Örneğin bölge balımız ağırlıkla kestane bitkisinden üretildiği için ANTİOKSİDAN aktivite ve POLİFENOL değerler yönüyle diğer yöre ballarına göre çok bariz farklılıklar içerir .Bu farklılıkları da KTÜniversitesindeki hocaların detay analizleri açıkça ortaya koymaktadır.
Hakeza yörenin ORMANGÜLÜ balı tansiyon düşürücü özelliği nedeniyle yine büyük önem arzetmekte, yüksek tansiyonlu kişilerin belli oranlarda bu balı almakla tansiyon düzenlemesini
yapabilmektedirler.



Ve yine diğer yörelerimizin ballarıda hepsi farklı içerikleriyle birlikte değişik, değişik şifalar yapmaktadırlar. Örneğin ÇAM balları akciğer ve bronşların tedavilerinde ani etkili ballardır ve bunlar ege ve akdeniz bölgesi taraflarında oldukça çok üretilir.
Yine Türkiyemizin her yöresinde yetişen kekik balı antiseptik özelliği nedeniyle insana dinçlik ve zindelik verir, mide hazmını düzeltir ve sinirliliği kaybeder.

Yine ıhlamur balı sinirleri teskin edici,damar sertliğini ,baş ağrısını, kalp çarpıntısını giderici
özelliğe sahip olan ballardandır.
Bitki çiçeklerinin belli bir olgunluğa ulaşmasından sonra nektar ve sakkaroz salgısını üretmeye başlar. İşte bu salgıların alındıkları bitkilere göre ballar üretmiş oluruz. Floraya göre balların tatları,kokuları,koyuluğu ve de renkleri farklı farklı olurlar.




kestane bitkisinin balları buruktur
balının rengide siyaha yakın koyu kahverengidir. Zonguldak bölgemizde bu sene gündüz hava şartları olumlu olmasına rağmen gece sıcaklıklarının
nisan sonları ve mayıs ayı içerisinde
7-8 derecede seyretmesi, hatta 2-3 kezde daha düşük seyretmesi gece donlarının çiçeği yakmasına neden
olmuştur. Dolayısıyla yanan çiçek nektarı kusamadığı için bal verimi çok düşük olmuştur.Bu sırada çiçeklerin çok canlı gözükmelerine rağmen hemen bir kaç gün içerisinde solup gitmeleride çiçeğin gece soğuğundan yandığının delili olmuştur. Kuytu ve donlardan etkilenmeyen veya az etkilenen kuytu yerlerdeki kestane ise bir nebze daha fazla bal vermiştir.
Türkiyemizin karadeniz sahil kesiminin dışında kalan yerler genelde normale yakın bir sezon yaşamışlardır. Eskişehirde Mahmudiye Arıcılık BÜNYAMİN bey kardeşim normal mevsim sezonu ve yonca dönemi olarak çok güzel verim aldığını söylemiştir.

Yine kars,erzurum ,erzincan,trakya ve akdeniz bölgeleride iyiye yakın bir mevsim yaşamışlardır.



Arılar çerçevelere ağır ağır bal depolamaya devam ederler. Çerçevelerin 2/3 lük kısmı sırlandığı zaman ağır ağır hasat zamanının geldiğini haber verir. Bizim Zonguldak
yöresinde çerçeveler göz dolduracak şekilde ballı olarak görülememiştir. Bal akımı yan çerçevede görüldüğü şekildeyken sona ererse az kg lı ve gösterişsiz bir hasatla karşılaşmış oluruz. Bu şekil çıtaların sağımlarıda dolu çerçevelere oranla zevki daha az olmaktadır.




Yandaki çerçeve Eskişehirde Mahmudiye arıcılık
Bünyamin bey kardeşimin arılığında hasat edilmiştir. Bünyamin kardeşimin söylediğine göre hemen hemen bütün çerçeveler bu şekilde dolu vaziyette alınmıştır.
İşte hasata gelen çerçeveler genelde bu şekilde olduklarında hasata geldiler demektir ve içerisinde ihtiva ettikleri nem oranıda oldukça düşük olur.




Mahmudiye arıcılıktan Bünyamin kardeşime teşekkür ediyorum. Gönülleri gibi gelecek yıllarda da bol ürünler almaları içten dileğimdir.



Sırları alınarak santrifüjde sağımı yapılan ballar bal süzgeçlerinden süzüldükten sonra bal dinlendirme kazanlarına dökülür. Burada 3-5 gün dinlendirilen ballar kavanozlanmaya ve satışa sunulmaya hazırdırlar.
Termostatlı dinlendirme kazanları özellikle tatlı bal üretimi yapılan yerlerde tercih edilmelidir. Balın donmasını önleyecek düşük ısıda tutularak dinlendirme kazanlarından kavanozlara dolum yapılabilir.









Yurdumuzun çeşitli yörelerinde çeşitli şekillerde kavanozlar kaullanılmakta. Şekil o kadar önemli olmamakla birlikte cam kaplar tercih edilmelidir.
Ve mutlaka ballar kavanozlanmadan önce krom bal süzgeçlerinden süzüldükten ve dinlendirilme kaplarında dinlendirildikten sonra kavanozlanıp satışa sunulmalıdır.








Mahmudiye arıcılıkta bal kavanozlama.
değişik şekillerde olan bal kavonozlama
görüldüğü gibi tertemiz ve berrak bir görünüm
arzetmekte.
Yurdumuzun çeşitli yörelerinde çeşitli renk ve şekillerde bal kavanozları kullanılmakta isede genelde beyaz cam kavanozlar tercih edilmelidir.

BALIN KULLANIM ALANLARI VE FAYDALARI
1) Bal içerisinde mikrop bulundurmama özelliğiyle insan vücudunun içinde ve dışında oluşabi
lecek apse ve yaraların oluşmalarını engeller.
2) Balın %70 i kana geçen şekeri ile damarlara yaptığı olumlu etki sayesinde tansiyonun düşme
sine yardımcı olur. Kalp damarlarını kanla beslenmesini sağladığından, kalbi güçlendirir, kalp
çarpıntılarını giderir ve kalp yetmezliğini tedavi eder.
3) Vücutta oluşan bal şekeri şeker hastalarının inisülün kullanmadan tedavilerine cevap verdiği
ilmen belirlenmiştir. Yani şeker hastaları çay şekeri ve tatlandırıcılarını kullanmadan bal
kullanmaları onlara şifa sağladığı belirlenmiştir.
4) Bal karaciğerin kendini tamir etmesini, karaciğer büyümesini önlemesi,karaciğer yağlanması-
nı, sarılık , ülser,gastirit ,oniki barsak ülseri, bronşit ve deri hastalıklarının tedavisini yapar.
5) İnsanlarda alaca adıyla bilinen rahatsızlığı 2-3 veya 4 ay bir bal kürü uygulıyarak tedavi
eder. Bu uygulama sabahları bal şerbeti olarak uygulanırsa faydası daha etkin olur.
6) Kansız hastalar yine bal kürü uygulıyarak vücutlarının eksik kanlarını tamamlarlar.
7) Romatizma ve siyatik rahatsızlığında bal çok faydalıdır. Bal yenilerek kullanıldığı gibi deri üze_
rinede muamele yapılır. Arı zehirine allerjisi olmayanlar arılara kendilerini sokturakak
romatizma ve siyatiğe karşı şifa bulurlar. Yine arıya kendini sokturanlar sıtma olmazlar.
8) Bal şerbeti soğuk suyla yapılıp içilirse ishal kişilerin ishali kesilir. Yine ılık suyla yapılıp
içilirse kabız olanlar bu hallerinden kurtulurlar.
9) Mantar yemeğinden zehirlenenlere bal şerbeti yapılıp içirilirse zehirden kurtulurlar.
10)Şeker düşüklüğünden komaya giren şeker hastalarına bal şerbeti içirilir.
11)Bir miktar bal ayını miktar şapla karıştırılıp ağızda gargara yapılırsa ağız ve diş etlerinin apse
ve yaralarını tedavi eder ağız kokularını giderir.
12)Hakeza balla sirke karıştırılıp gargara edilirse boğaz ve bademcik ağrıları giderilir.
13)Bal yedirilen çocuklar daha güçlü olur ve altını ıslatan cocuklar bu huyundan vazgeçer
14)Herhangi bir şeyden zehirlenen kişiye tuzlu bal şerbeti içirilirse kusturularak kurtarılır.
Daha sayabileceğimiz birçok faydaları olan balı bizler hem gıda olarak tüketiriz ve hemde
ilaç olarak kullanırız.
NOT:YUKARIDA 2 RESMİN GÖRÜNTÜLENMESİNE İZİN VEREN MAHMUDİYE
ARICILIKTAN ESKİŞEHİRDEN BÜNYAMİN BEY KARDEŞİME ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM...

10 Eylül 2008 Çarşamba

KÜÇÜCÜK CANLI OLAN ARILARDAN FAYDALANDIĞIMIZ ÜRÜNLER...

Küçücük ama çok maharetli olan arılardan beslenme,sağlıkta sanayii de ve ticarette kullanılmak
üzere almış olduğumuz ürünleri sıralıyacağız . Daha sonraki blok oluşumlarında bu ürünleri ayrı ayrı biraz daha geniş olarak izah edilecektir.
--- ARI ÜRÜNLERİ ---
1 - BAL
2 - POLEN
3 - PROPOLİS
4 - ARISÜTÜ
5 - ARI ZEHİRİ
6 - MUM
7 - ARI OĞULU
8- ANA ARI (KRALİÇE)
BAL
Arıların binbir çiçekten topladıkları nektarı bala
dönüştürüp kovanlarımıza depoluyorlar. bizlerde
bu balı çeşitli amaçlarla vazgeçilmez kullanılanlarımız olarak değerlendiriyoruz.



POLEN
Memleketimizin çeşitli yörelerinde çiçeklerin erkek üreme birimlerinde almış oldukları ve kendilerinin beslenmelerinde kullanmalarının dışında, günlük hayatımızın çeşitli alanlarında tüketilmektedir.





PROPOLİS

Arıların bitkilerin genç filiz ve sürgünlerinden almış oldukları reçinemsi bir maddedir. Arılar bunu bir içgüdü olarak
kovanların çatlak,kırık ve açık yerlerini kapamakta ve ön uçma deliğini daraltmakta kullanırlar. İnsanlık içinse sayılamıyacak kadar çok sahada kullanılmaktadır.








ARISÜTÜ
Arıların kraliçe ve larvaları beslemek içinoluşturdukları harika bir besin maddesidir. 18 günlükten küçük arıların üretebildikleri üründür.Beşeriyette ise kullanım alanları saymakla bitmez. Ayrı bir blog da izahı daha geniş yapılacaktır.











ARIZEHİRİ
Arıların korunma içgüdüsüyle kullandıkları iğnenin bağlı olduğu zehir kesesinden çıkan
bir sıvıdır. Gelişmiş ülkelerde ağırlıklı olarak
romatizmal hastalıkların tedavisinde
kullanılmaktadır.




MUM
Arıların ürettikleri balları depolamak için kovanlara ördukleri peteklerim ana maddesini arı mumu oluşturur ve arılar bu mumu topladıkları nektardan elde ettikleri balı harçayarak üretirler. Ağırlıklı temel petek üretiminde kullanılan mum sağlık ve kozmotik ve boya sanayiindede kullanılmaktadır.






ARI OĞULU
Arıcılarımızda arı oğulunu çok önemli arı ürünlerinden sayarlar.Kolonilerinin çoğalması ve devamı için mutlaka önemlidir. Eğer arıcılar kendi arılarının çoğaltmalarını tabii veya suni oğullarla gerçekleştirmezlerse bunuda dışarıdan satınalma durumunda kalacaktır. O nedenle arı oğulu arıcılar için önemlidir.

Arı ürünlerini oluşturan bu konu başlıkları tek tek ve ayrı bloglar halinde oluşturulacaktır. Konu karmaşık bir içerik taşıdığı için her ürün
resimlemelerle birlikte izlemenize sunulacaktır.




ANA ARI (kraliçe)


Arıcılıkta olmazsa olmazlardan biride
kraliçe yani ana arıdır. Ana arını kaliteli oluşu arı külliyetinin çok olmasını ve bol bal alımını sağlıyacak
olması bakımından önemlidir.Ayrıca
kraliçe üretimi yapmak demek para kazanmak demektir...