11 Temmuz 2007 Çarşamba

KDZ7EREĞLİ BAYAT KÖYÜ CEBECİ MAHALLESİNE İKİNCİ MİSAFİRLİĞİMİZ...

14.6.2007 Tarıhinde misafir olduğumuz Cebeci mahallesine ikinci misafir oluşumuz. Girişte çevre düzenlemesinde etrafın güzelleşmesini sağlıyan çiçeklerle çok güzel bir görünüm sergilemekte.




bir önceki gelişimizde gördüğümüz kivi ağaçlarının meyveleri oldukça irileşmiş vaziyetteydi ve görünümleride daha gösterişli. Bahçe sahibi Nevzat Cebesoy'a sorduğumuzda, bir önceki gördüğünüz zamandan sonra kivilikte meyveler üzerinde yaptığım tetkikle özürlü, ince ve sık meyveleri alarak seyreltmeyi gerçekleştirdim bu nedenle bahçemin güzel görünümü ortaya çıkmıştır.




2 Dönüme yakın kivilikte 50 kök civarıda kivi ağacı olduğunu belirten arkadaşımız şimdiden sonra da oluşacak özürlü ve kurumaya yüz tutmuş meyveleri de alacağım. Kivi bahçem asıl görünüşünü o zaman alacak diye söyledi. Gerçektende ilk gelişimizle şu anki grünümleri arasında çok bariz farklılıklar mevcut. Hasat zamanında ise dahada güzel olacağı aşikar.



İncir ağaçlarından hasat edilmiş siyah ve tatlı yemişler.













Hasat döneminde de bir daha gelmeyi arzuluyoruz ve kiviliğinin son görünümünü Blogla görüntülemek daha da zevkli olacaktır kanısındayım.
















Yine bahçe içerisinde soğan çiçekleri güzel görüntüler arzetmekte.
Yine sera içerisindeki sebze ekilişlerinin yansıtılması yer almakta.
Bir önceki gidişimizde henüz küçük fideler halinde olan karpuzlar kocaman meyvelerini vermiş durumda.























Hakeza fındıklar dahada irileşmiş vaziyette ancak mevsimin kurak geçmesinden dolayı asıl olması gereken iriliğe ulaşamamış durumda. Şu an güzel bir yağmuru beklemekte. Şayet bir yağmur düşerse fındıklar daha dolgun ve randımanı da daha yüksek olacaktır.













Böğürtlen bütün ihtişamıyla güzelliğini ve iri meyvelerini sergilemekte.



Böğürtlen binbir deva ve şifa özelliğiyle taze tüketim, marmelat ve reçel yapılarak kullanılmakta.










Serada diğer sebzelerle birlikte üretimi yapılan sarısivri, demre ve kıl biberleriyle iştah açıcı özelliğini albenisiyle bizlere sunmakta.



























Domatesler sırık çeşidi ve SÜMELA cinsi. Henüz yeni olgunlaşma dönemine girmekte. Kıpkırmızı görünümü ve tadıyla dayanamayıp ikramı ve hediyeyi kabul ettik.



SÜMELA sırık cinsi domatesin bir özelliği meyvelerini gövdeye yakın olması ve kış ayına kadar mütemadiyen verim vermesidir.















Bahçede yaptığımız tetkik sonucunda salatalıkların mildiyoya maruz kaldığı, domatesin de koruyucu mantarı ilaçlarının yapılmadığı, yapılmazsa erken yaprak yanıklığı ve bakteriyel leke hastalığına yakalanma riskinin olduğu Nevzat arkadaşımıza söylemiş olduk.
















Sera içerisinde diğer sebzeler arasında bir kök sarı kavun dikkatimizi çekti. Havadaki asılış şekliyle güzel bir görüntü yansıtmakta.

















Yine serada dikelli turşuluk salatalık yeni meyve vermeye başlamış durumda.
Hastalığa yakalanmazsa çok bol ürün veren bu salatalık türünün çok nefis turşusu kurulmakta. Kış aylarında yemeklerimizin yanında iştah açıcı olarak tüketilmekte.



















Sera içerisinde henüz hastalığa yakalanmamış olan GORDİYON salatalık çeşidi biraz geç dikilmiş ve yeni yeni meyve vermeye başlamış.
Çok üstün verimli olan bu salatalık çeşidinin meyveside hem tatlı ve hemde sert sulu bir çeşittir.





















Tekrar böğürtlen meyvesini yanından geçerken ikinci kez resimledik.










İçi kırmızı erik olarak söylenen erik henüz olgunlaşmamış olmasına rağmen hafif tatlı mayhoş tadıyla dikkatimizi çekti. Yediğimizin haricinde bir kovaya da bir miktar toplayarak evimize getirmek üzere aldık.












Eğer Cebeci mahallesine tekrar yolumuz düşerse en güzel zamanının bir ay sonra olduğu söylenen eriğin en güzel olarak konpostoluk olarak kullanıldığı söylendi. Bizde o düşünceyle bir ay sonra bakalım o mahalleye yol düşürebilecekmiyiz.









Siyah iri incir iştah kabartan haliyle en çok tattığımız meyve oldu. Ben bu incir çeşidine bal küpü diye bir isim koydum.













İncir ağacı üzerinde kahverengi siyah meyveleriyle görünüşü.






















İri Trabzon hurması meyvelerini gösterdi ama verim zamanı sonbahara doğru olmakta.

Bu hurma çeşidininde çok rahatsızlıklara deva olduğu söylenmekte.








Saat 19.30 dan sonra gittiğimiz Cebeci mahallesinden saat 23 te ayrıldık. Bu arada bahçe gezimiz sırasında yediğimiz meyveler haricinde hani derler ya dört başı mamur bir yemek sofrası hazıtrlanmış durumdaydı. Birde derler ya sofrada sadece kuş sütü eksik işte o vaziyette. Birkaçını söylemem gerekirse Çok nefis yapılmış nohut ve yanında pilav. Üzerine çekilmek üzere pişirilmiş bonfilo et ve sanki o da yetmeyecekmiş gibi kesilmiş kocaman leziz bir köy horozunun pişirilmiş parçalanmış ve yenmeye hazırlanmış eti. Ayrıca güzelce yapılmış yaprak dolması...
Yemek faslı bittiklen sonra misafir salonuna geçtik. İkram edilen çeşitlerin arkası kesilmiyordu.

Bahçelerinden üretilip pişirilen taze mısırın lezzetini düşünün. Fazla kaçırılan yemeğin üzerine 1 adet mısır yerim düşünürken 2 tane mısır yemişim.


Ve son olarakta ortaya gelen güzelce demlenmiş çay ikramı yapıldı. Saat 23'e yaklaşırken de
ağır ağır kalkıp arabamıza yaklaştık. Bu arada bize ikram verilen ürünlerde bagaja koyulmuş durumda vedalaşarak oradan ayrıldık. Ama bir süre sonra yeni bir ziyaret sözü daha verilerek.

































Bütün bu güzel karşılanma ve ikramların sonunda anadolumuzun güzel misafirperverliğini bize göstermiş olan Nevzat Cebesoy'un babası , annesi, eşi ve çocuklarına sonsuz minnet ve teşekkürlerimizi arzediyoruz...






















Hiç yorum yok: