Cumhuriyetimizin 86.cı yılını idrak ettiğimiz şu anda Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzün Milli Mücadele öncesi ve Milli Mücadele sırasında bu günler için görüp bizleri uyardığını düşünmek, şu sıralardaki yaşadıklarımızı düşündüğümüzde Yaradanın hiçbir millete böylesine özelliklere vakıf bir lideri vermediğini ve bunu Türk Milletine nasibettiğini görmekle ne kadar öğünsek azdır. Üzerine basa basa bizleri yönetenleri ta o zamandan beri uyarmasına rağmen, Türk insanına sağlamaları gereken imkanları kendi yandaşlarına ve başka emeller içerisinde olanlara sunanlar bunun vebalinden kurtulamayacaklardır. Değerli Ulu önder şu anda Türk Milletinin sana ihtiyacı her zamankinden daha fazla. Öğüdün ve ilkelerine bağlılığın en fazla ihtiyaç duyulduğu an. Seni çok özlüyoruz ve çok arıyoruz...
Torunum Yağız ALP anaokulunun tatil oluşu nedeniyle Ankaradan bize gelmişti. Akşam yatmadan önce bu sabah Cumhuriyet Bayramının kutlanacağı evimizin önündeki alanı nasıl seyredeceğini bir gün öncenin heyecanıyla bize anlatyıyordu. Nitekim sabahleyin saat 10.00 sıralarında okulların alana ilk gelişleri ve Bayram törenlerinin sona erene kadarki heyecanı görmeye değerdi. Bizde heyecanlıydık mutlaka ama o farklıydı, keşke bizde o çocukluk günlerimize dönebilseydik.

Havanın yağışlı olamsı dolayısıyla olacakki halktan fazla bir katılım olmadığı görüldü. Ama öğrenciler cıvıl cıvıldı.
Belediye Başkanımız Sayın Ali BEKTAŞ konuşmasında günümüzdeki olumsuzluklara dikkat çekmesi , üzerine alınması gerekenlerin uyarılması yerinde ve olmasını beklediğim bir konuşmaydı.

Diğer konuçmacılar ve öğrencilerin konuşmalarıda hep günümüz şartlarında bizleri üzen durumlardı. Umulur Cumhuriyet Bayramımız bahanesiyle herkes titreyip kendine gelir ve yapması gerekenlerde neyse yaparlar ve Tüm Türk Milleti olarak herkes üzerine düşeni yerine getiririz.

Tören sonuna gelindiğinde tüm okullar ve katılımcılar tören geçidine iştirak ettiler. Sanki herkes bu bayramı biraz buruk bir şekilde kutluyordu. Yada şu sıralarda gönlümüzü karartan olumsuz tablolardan olacak ki bize belkide öyle geliyordu.

































Uzungüney köyünden Kozluya dönüşte ılıksu üzerinden geldik ve bu arada bir resimde buradan eklemem gerektiğini düşündüm. Gerçektende Zonguldağımızın her yöresi yeşilliklere bezenmiş, kışın dahi bu yeşilliğini muhafaza edebilen bölgemiz ve özelliklede Kozlu_Ilıksu semtimiz zaman zaman yurt dışından yabancı Turistlerin ve bunun yanında da Türkiyemizin birçok bölgesinden gelmekte olana vatandaşımızın ihtiyacına cevap vermekte. Burada en güzel yöre yemekleri yanında balık ve et yemeği çeşitleride gelenlere sunulmakta ve çok beğeni sağlamaktadır. Bu durumu burada söylemeyide kendime bir görev addediyorum...
Salı sabahı saat 6.30 da merkez pazarkapıda inerek kızkardeşimin evine gittik. Kardeşim kahvaltıyı hazırlayana kadar çok az bir zaman kanepede kestirdim ve kahvaltıya çağırdılar. O sırada babamın yoğunbakımda olduğunu ve hiçkimsenin yanına giremediğini öğrendim. Biraz sonrada Eski Esiroğlu Belediye Başkanı eniştemde hastahaneden geldi ve bize bilgi aktardı. Kimsenin hastayı göremediğini ancak ağabeyimin her ihtimale karşı yoğun bakımın yanında beklediğini söyledi.


















