Bölgemizde fazla soğuk olmamasına rağmen ana üretim strafor kovanlarda arıları kışlatma oldukça riskli olmakta ve fazla zayiat verilmektedir. Biz Ali ile birlikte ana üretim kovanlarını normal standart kovanların alt katlarına koyarak kışlatmayı denedik ve randıman aldık. 5-6senedir bu şekilde kışlatmalarda zayiatsız ilk bahara çıktığımız için bu şekilde ana üretim kovan-
larının muhafazasına devam etmekteyiz.

23.11 .2008 tarihindeki kontrolde çerçevelerde normal bir yavru durumunun olduğunu ve az da olsa ananın yumurta vurmaya devam ettiğini gözlemledik.

Ana arının çok güzel canlı bir şekilde gezindiği ve
yumurtlamayı mevsim gereği kısıtlamış olmasına rağmen yinede devam etmektedir.

Diğer normal kovanlarda yavru durumu ve hatta bal durumu neyse aynı oranda ana üretim kovanlarında da göze çarpmakta. Yani hem standart kovanlarda ve hemde ana üretim strafor kovanlarda yavru durumu ve bunun yanında bal durumuda biraz eksik olduğu olduğu gözükmekte.

Bu pazar günü strafor ana üretim kovanlarında ve standart kovanlarda arıların keklerinin hakkıyla tamamlanıp gerekli muhafaza örtülerinin takviyeli bir şekilde konulması sonucu gönül rahatlığıyla kışlamaya bırakabileceğiz.

Normal kovanların alt katı kullanılarak içerisine konan strafor kovanların cumartesi pazar keklerinin tamamlanmasını müteakip içerisinde kalan boşlukların ot,sap saman veya kullanmadığımız kumaş parçalarıyla sarılmaları sonucu arıları daha rahat bir kışlatmaya hazırlamış olacağız.
Yan tarafta arılığa yüzümüzü döndüğümüzde gözüken ağacın sağ tarafında yüz adede yakın strafor ana üretim kovanları normal kovanların içerisine konularak kışlatılmaya alındı.
Tabiki bu işlemi pazar günü yapılacak son ilaçlama ve kek ilavesiyle tamamlamış olacağız.

Ayrıca arıların uçma deliklerini kapatmada zorluk çektiğini görüyorsak uçma deliklerini gereği kadar kapatmak üzere çıta parçaları hazırlayarak uçma deliği daraltmalarını yapmalıyız. Ayrıca










Nihayet düğün salonundaydık.Hem Trabzondan gelenler ve hemde istanbuldan gelenler derken sohbetler derken arada gençler düğünün gereklerini yapıyordu zaten. Benim torun'um Yağızda herkesten geri kalmıyordu inanın. Bu arada Ankarada oğlunun yanında kalan amcam da bizimleydi onunla sohbete koyulduk.






















19.ekim günü yani döneceğim gün yine Yağızla hemen evlerinin kenarında,Elvankent'in hemen içerisinde İsminin ve görünümünün bende gönül yakınlığını seslendiren BAHÇELİ PARKI'nda biraz zaman geçirdik. Küçük ama şirin bir park.







