22 Haziran 2007 Cuma

2006 EKİM AYI İÇERİSİNDE TRABZONA YAPTIĞIMIZ ZİYARETTEN GÖRÜNTÜLER...




Yukarıda Trabzon terminalinden ayrılırken hüzün vardı. Yeğenimin gözlerinden okunuyordu tabiki. Bu arada Sümela Manastırını gezi sırasında çevresinde çekilen çeşitli fotoğraflar






Bir su kenarı görüntüsü. ve sümelanın hemen ön kısmında genelde turistlerinde resim çektirdikleri tepecik. Hemen seyrine doyamadığımız 3 kedi kardeş yavrunun neşeli oyunlarını uzun süre seyrettik.











Sümela Manastırının içerisindeki çeşmeden kızım serapla su içerken.Ayrıca manastırın dere tarafına bakan yamacından bir görüntü.













Sümela Manastırının içerisi birçok bölmelerden oluşmakta, işte bu odalardan biri. Ayrıca bir diğer bölümde ziyaret edenlerce resim çemimi yapılırken oğlumda bana bir hatıra resim çekmeyi ihmal etmedi .

Zamanla hazine avcılarının duvarlardan söktükleri parçalar çirkin bir görünüm arzediyordu.
















Üstteki resimde tavandan damlayan damlanın başa damlaması gelecekte kişiye iyilikleri ifade
ettiği söyleniyor. Uğur getirdiği ve bekarsa evlenmesine vesile hastaysa iyileşmesine sebep olacağı düşünülüyormuş.



Çıkışta manastır girişine hemen gelmek üzere eniştemle beraberiz.


















Çok güzel manzaralara şahit oldum ve resimlerini almadan duramadım.








yine çıkışta bir manzara.






Manastır seviyesine çıktığımızda giriş kapısına yöneldiğimizde arbayı parkettiğimiz yolun üstünde muazzam çam ağaçları süper görünümlerini sergiliyorlardı.















Yolun alt kısmındaki benzer manzara.










Maçka ilçemizin şehitlik parkını gezerken abidede şehitlerin kimler olduğunu bakarken tanıdığım Jandarma Yüzbaşı Yalçın AYDIN ın Dargeçit-yüksekovada şahadetini öğrenmek beni derecesiz müteessir etti.















Tabi yine diğer şehitlerimiz de yine tanıdık bildik ailelerdendi (Allah cümlelerine rahmet eylesin)













Şimdide eskiden Rus istilasına uğramış olan köyümüzün üst kısmındaki mezere dediğimiz
ve ZEVLANOY ismiyle anılan yerde gezerken. Buralarda yaşanan savaşlar ve dedelerimizin binbir yoklukla mücadeleleri gözlerimin önüne geldi. Ayaklarımın ucunu yere sürttüğümde yerden o zamanlarda düşen silah mermilerinin boş ve dolularına raslamak mümkün oluyordu.














Biraz daha alt kısımda yaylalara çıktığımızda evlerimizi yaptığımız kesimde bir zamanlar çocukken oynadığım yerleri gözlerimin önüne getirdim.




Buralarda epeyce hatıralarım vardı tabiki. Ağabeyim ve Öğretmen olan dayımın oğlu Bülent
sanki çocukken gezindiğimiz yerlerdeki hatıraları arıyoruz gibi...














Yine bu ziyaretimde tam 103 yaşında rahmete kavuşan HACI BABAM' AHMET ATALAR'ın mezarını ziyaret edip ve mezarına dua etmek asla aksatmayacağım bir durumdu.(Allah Rahmet Eylesin)











Ziyaretimizde bizi yanlız bırakmayan ağabeyimin de bu resimlerinide bu hatıranın içerisine hahil etmek mutlaka gerekiyordu. Burası Ataparktı. Köyden çocukken Trabzona gezmeye gittiğimde bu parkı bulduğum zaman şehirde istediğim yere gidebiliyorum demekti.Burası benim merkezimdi. Şehrin hangi yönüne gidersem gideyim, bir başka yerine gideceğim zaman önce bu parka geliyordum oradan da diğer gideceğim yere gidiyordum.
Ayrıca bu parkta öğrencilik yıllarımda gezdiğim oturup ders çalıştığım zamanlar gözlerimin önünden geçti tıpkı bir şerit gibi. Simit ve pasta ile yanında üzüm şırası en sevdiğim içecekti...


























İnsan sorumlulklarının getirdiği geçinme telaşındaki uğraşları ve bu arada ihmalkarlıkları zaman zaman gidip görmek, ellerinden öpülmesi gereken kişiler ve hatta o güzelim yerleri görmekten bir şekilde mahrum kalıyor. Bunu zaman geçtiğinde iyi anlıyor. Ama öyle şeyler kaybediyoruzki birdaha geri gelip onları yaşamak veya görmek imkansız tabiki.


Halbuki bunu hiçbirimizin veya hiç kimsenin ihmal etmemesi gerekir. Çünkü herkesin doğduğu yer ve ata topraklarıyla bir şekilde alaakası vardır. Silah-i Rahim diye söylerler işte bu sila ziyaretidir ve de mutlaka yapılması gerekir. Bu hem kendimize ve hemde büyüklerimize ve geçmişimize karşı bir görevimizdir.




















KOZLUMUZUN SAHİLİNDEN ÇEŞİTLİ FOTOĞRAFLAR



Evimin terasından sahili gösteren iki görüntü. birinde 50 cm.boyunda Green Star Elmaüzerinde 2 meyvesiyle verdiği görünüm. diğerinde ise 23 nisan bayramındaki görünümlerden bir fotoğraf yer almakta. Bu fotoğraflardanda sa
hilimizin güzel görünümü sunulmakta.



Sayfiye yeri olan Kozlumuza bağlı Ilıksu sahilinden iki güzel görüntü. Ilıksu yerleşim yerinde gelenlere çok çeşitli yöre yemekleri ve çeşitli balık ızgara, tavası ile yine yöremizde yetişen hayvanlardan elde edilen lezzetli her çeşit et yemekleri sunulmakta.
Gelenlerin tekrar tekrar gelmeyi kararlaştırdıklari bu yöremize herkesin gelip görmesini israrla arzulamaktayız...


KOZLU BALIKÇI BARINAĞI-MARİNA İNŞAATI DEVAM EDİYOR




Yapımına devam edilen Balıkçı barınağı-Marinanın bitirilmesi önümüzdeki sene tamamlanması planlanmıştır. İlgililerin bu zaman zarfında tamamlanmasıda mani olmadığını söyledikleri yapımın tamamlanmasını müteakip Kozlumuza güzel bir görünüm sağlamasının yanında Olta balıkçılarının zevk ve rahatlıkla balık avlanacakları bir alanın oluşmasıda yerinde bir ihtiyaca cevap vereceği gerçeğini ortaya koymaktadır. Ayrıca ileride mendirek alanıyla uzantılarının kavuşması Kozluya deniz suyunun zarar vermesinin önünü de alacağından yararlı bir işlem yapılmış olacaktır.

21 Haziran 2007 Perşembe

İŞTE SÜPER KESTANE BALININ ÜRETİLDİĞİ KESTANE ÇİÇEĞİ


Türkiyemizin çeşitli yörelerinde çeşitli ballar üretilir. Bu ballar kalite ve içerik olarak büyük farklılıklar sergilerler.
Bunu K.T.Üniversitemizin yapmış olduğu Türkiyemizin çeşitle yöre ballarının detayılı analiz sonuçları ortaya koymaktadır.
Övünmek ve gururlanmakta haklı olduğumuz bölge KESTANE BALI'mızın analiz sonuçları raporun bakılıp okunmasını müteakip gerçekler anlaşılaktadır. Bu hususla detayılı bilgi edinmek isteyenlerin. zaybir.com veya ziraatpazarlama.com u tıklamaları yeterlidir...

KESTANE ÇİÇEĞİNDE BİR MİSAFİR


Aaaaa, bal arısının kestane çiçeğinden balı alırken yanına gelen misafire, misafir karıncaya da misafirperverhane davrandı.
O da arı gibi kestane çiçeğinden balını alarak yuvasına yollandı...

KESTANE ÇİÇEĞİ VE ARI


Bu günlerde sapsarı açmış bulunan kestane çiçeklerinden arılar yöremizin zengin balını kovanlara stoklamaya devam etmektedir.
Antioksidan, Polifenol ve zengin içeriğiyle hasat zamanı da yaklaşmaktadır.

KOVANLARDA BAL SIRLANMAYA BAŞLADI




Arılıklarda arılarımızın çerçevelere doldurdukları ballar da yavaş yavaş sırlamaya başladılar. Arılar sırlamaya balın gözlere doldurulmasından sonra başlıyorlar. İşte bu çerçeve yüzeylerinin tamamen sırlanmasını müteakip rahatça hasat işlemini gerçekleştirebiliriz. Ancak zaman olarak hasat gelmişse çerçevenin 2/3 sırlanmışsa yine hasadı gerçekleştirebiliriz. Ama bal arı üzerinde ne kadar daha fazlar durursa o kadar daha olgunlaşmış olur ve lezzetide o kadar daha güzel olur.

16 Haziran 2007 Cumartesi

GÜZEL BİR TARIMSAL ÇALIŞMA ÖRNEĞİ


14.6.2007 günü ortağım Ali Çakır ile birlikte İlimizin Kdz.Ereğliye bağlı Bayat köyü cebeci mahallesinde arkadaşımız Nevzat Cebesoy'a misafir olarak gittik.
Bu sırada arkadaşımızın çalışmalarıyla meydana getirdiği Fındık bahçelerini, seralarını, meyveliklerini ve kıvı üretim sahasını gezdik.
Tek kelimeyle çok güzel düzenlemeler ve zirai bir çalışma örneği...
O günkü misafirperverliklerini bahsetmeden geçmekte haksızlık olur diye düşündüm. İlgilerinden dolayı kendilerine teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum...

İŞLETMEDE ÇEŞİTLİ MEYVELER ÜRETİLMEKTE




Çarşıdan aldım bir dane eve geldim bin dane derler, işte meyveye hazırlanan nar çiçekleri...
İnanın kendim Ziraatçı olmama rağmen tanıyamadım ama Nevzat arkadaşımın söylediğine göre
malta eriği veya firenk eriği olması gerekiyor...


Siyah içerisi kıpkırmızı olan bal küpü inciri
Ve kırmızı tatlı kirazı

DİKENSİZ BÖĞÜRTLEN ÜRETİMİ

Resim Ekle


SERA İÇERİSİNDE DOMATES VE SALATALIK ZİRAATI










KİVİLİK


Çok güzel bir şekilde dizayn edilmiş Kivi bahçesi gerçekten görmeye değer.

KİVİLİKTE MEYVE OLUŞUMU


Kivilikte usulüne uygun yapılan bakım , budama ve sulama işlemleri neticesinde çok güzel bir meyve oluşumunun olduğu gözükmekte.

KİVİLİKTE GEZİNTİ


Beton direkler üzerine alınmış borular, örgü telleri çok muntazam dizayn edilmiş vaziyette.

FINDIK BAHÇELERİ


Gezdiğimiz fındık bahçelerinin ocak seyreltilmeleri, bakımı ve gübrelemesi çok muntazam yapılmış.
Resimde görüldüğü üzere verimlililik durumu süper derecede ve ortada.

13 Haziran 2007 Çarşamba

ZONGULDAK ARICILIĞINDA O BİR ŞANS


Ben kendisini çok eskilerde yine arıcılık konusunda tanıdım. Biraz espirili, genelde ciddi ama espirilerinin altında da hep ciddiyet yattığı bir gerçek. Kendini tanıdım tanıyalı arıcılıkla yattı ve arıcılıkla kaltı her zaman. Bu çalışmaları yürütürken de arılığını, evininin kapılarını sonuna kadar araladı kendine başvuranlara. Eşi ve çocuklarıda bu uğraşta destek oldular kendine...hatta daha da çok yoruldular...

Bazan haklı olarak zorlandı kendine tevdi edilen görevlerde. haklıda, çünkü görev sadece onunmuydu ki. Görev onun,bizim ve yanında çalışmaları gerekenlerindi . Ama nedense yükün ağır tarafını her zaman kendi omuzladı, zorlanarak ta olsa...Bazan küsmek durumuna geldiği de oldu, ben elimden geldiğince moral vermeye çalıştım...Rahatsız oldu ama Zonguldak arıcılığı için gördüğü rüyanın gerçekleşmesi için rahatsızlığına da direndi. Çünkü biliyordu ki gördüğü rüya gerçek olmazsa rahat olamayacağını. Heba olmaması gerekiyordu ZAYBİR olarak bunca yapılanlar.

Evet onu herkes tanıyor, İşte bu kalender insan, bazan kendisi der hep başkalarına şimdide ben onun için söyliyeyim "Adam gibi adam"...İşte Başkanımız Selahattin GÜNEY. Bedeni olamadım ama manevide olsada her zaman yanındayım Başkanım.

Küsme sakın sana ihtiyacı var hepimizin. Küstüm desende içinden düşlerim gerçekleşmeden bana rahat yok diyosun zaten...bunu hissediyorum ben...

Sana saygılar ve muhabbetler gönüldendir başkanım. Çünkü sen kalender ARICI SELAHATTİN GÜNEY'SİN.....................................