22 Ağustos 2011 Pazartesi

TRAKYADAN DÖNÜŞ...İYİ BİR SEZON , BÖYLESİ DAHA NİCE YILLARA...


20 Temmuzda geldiğimiz Lüleburgaz'ın Büyükkarıştıran beldesinden 19 Ağustosta ayrılarak bir sonraki sabah Gelik_Ayiçine arılarla gelmiş olduk. Artık
ayçiçeklerin başaklarındaki çiçeğin bal kusması sona ermiş sayılırdı. Bu her halden belliydi arıların isteksizce uçması ve son sağım sırasında biraz yaramazlık yapmaları ve hakeza birinci sağıma göre ikinci sağımda alınan balın birinciye göre eksik olması sezonun sona erdiğinin göstergesiydi gerçektende. Her iki sağım sonunda bir arıdan 1,5 teneke ayçiçeği balı alınmış oldu. Bu ortalama bir rakam bizim girdiğimiz sahada.




Bugün amansız bir uğraş bekliyordu bizleri 225 katlı arı, onların bir miktar boşları , çadırın sökülmesi ikinci hasat bal tenekeleri yüklenmesi işlemleri sırasıyla ve hepsininde itinayla yapılması gerekiyordu. Onun için akşamdan arkadaşlar bu zorlu gün için oruca ara verip seferi ruhsatın kullanılmasına karar verdi.
sabahleyin İsmail arkadaşımızın hazırladığı sofrada Lüleburgazda son kahvaltı veya yemek yiyişi yapılıyordu. Biraz sonra bütün arıların örtü bezleri alınarak kapak altlarının sinek telleri konuldu. ve kapaklar kapatıldı tek tükte olsa kaçak yapan klovanlarda göz gezdirilerek gerekli işlem yapıldı. Artık kovanlarda çakma diye bir işlem yapılmıyor çırçırlı kementleri kovana taktık sadece kapakları açık tutarak akşam üstü kapaklar kapatılıp kementler sıkılacak şekilde hazır duruma getirildi. Hatta kovan altlarından kaçak olabilecek yerler içinde bir miktar çamur hazır hale getirildi.










Gerçektende çok zorlu bir gün oldu. Bütün yükleme ve bu arada koşuşturmalarımız gece saat 00.30 a kadar devam etti. Sağolsun Orada elektronikçi seyfettin Mutlu kardeşimiz arkadaşıyla gelmişti bizlere yardımcı oldular . Zaten orada bize tanıştığımız iki yıl öncesinden itibaren bizleri hiç yanlız bırakmadı bizlere evinin kapısını açtı . El birliğiyle dokuz kişi araba yüklenilerek yola hazır hale getirildi. Kaptanımız Mehmet Çelikel'de çalıştığı için çok yoruldu. Yolda zorunlu bir saatlik uyku ihtiyacı için mola verdik ve 20 Agustos sabah saat 09.30 da Gelik_Ayiçine gelmiş olduk oradada gelen 3-4 arkadaşın yardımıyla arıları Murat Koşar'ın arılığı ve yan kısmına indirmiş olduk. Bu arada ben bir ay önce küçük bir operasyon gördüğüm için indirme, yükleme ve ağır işlerden arkadaşlarım beni muaf tutmuşlardı. Onlara bu vesileyle teşekkür ediyorum.
Lüleburgazda kaldığımız sürece bize sıcak ilgi ve yakınlıklarını esirgemeyen B.Karıştıran halkına ,esnafına, Belediye Başkanına ve özelliklede çocukları ve ailesiyle bizi bağırlarına basan Seyfettin Mutlu kardeşime sonsuz teşekkür ve şükranlarımı arzediyorum...

3 Ağustos 2011 Çarşamba

AYÇİÇEKTE BU SENE VERİM GÜZEL GERÇEKTENDE...KEŞKE FİYATLAR BİRAZ DAHA YÜKSEK OLSA...

Temmuzun 20 sinde florası tamamen yanan Gerede'den ayrılarak arılarımızı
Trakyada Lüleburgaz'ın Büyükkarıştıran beldesinde şişe cam fabrikasının arka kısmına düşen ayçiçeklik alana getirdik. Buraya gelmeden bir gün önce ben yeğenimin Trabzondaki düğününe katıldığımdan arıları birlikte arıcılık yaptığımız Murat Koşar ve benim halamın oğlu Turgut
getirerek yerleştirmişlerdi Trabzondan
dönüşte 28 temmuzda bende trakyaya arıların yanına gittim. Kısa bir sürede doldurup sırlamaya geçen arıların sağımlarının yapılması gerekiyordu
30-31 temmuzda 2 gün süreyle Murat'ın arısının sağımını tamamladık 60 arı sağımı sonunda 54 teneke bal elde edildiğini gördük. Neredeyse bu bire bir tabirle bir verimdi. Üstelik daha çiçeğin yeni olması ve kademeli ekim yapıldığı için ikinci ve üçüncü sağımların da yapılabileceği kuvvetle muhtemel. Bu, bu yil genelde düşük bir bal verimi izlenmesi dolayısıyla süper bir verim demekti. Çünkü 1 ağustosta benim arılarda sağım işini gerçekleştirdik ve Muratın arılarının sağımı üzerinden 2 gün geçmesine rağmen tekrar kontrolümüzde muazzam bir bal stokunu üst katlarda yaptığını gözlemledik. Bu da daha güzel bir verimi tekraren alabileceğimizin habercisi olmuş oldu.






2 Ağustosta arılığımızın olduğu yerdeki bir ayçiçeklikte bir tetkik yaptım. Çok erken bir saat olmasına rağmen arılar bal toplama işlemine başlamışlardı bile.














Bir ayçiçek başağında o erken saatte 3 adet arının bal almakta olduğu görülmekte. Ve yine yakınen çiçeğe bakıldığında sabah çiğiyle balın alınmaya ne kadar hazır olduğu görülmekte.













Bal sağımında çadırın gölgesine konan bal tennekelerini 2 ağustosta almaya gelen şahsın arabasına Murat, Temel ve ismail elbirliğiyle taşıyıp yüklediler ve balın parasının biraz düşük olmasına rağmen teslimat esnasında anında paranın tamamının ödenmesi bu burukluğu biraz olsun unutturuyordu.










Bal tenekelerinin tesliminden sonra Murat'ın babası İsmet abi ile biz Zonguldak'a döndük tabiki daha önce olduğu gibi dönerken Sultan Mehmet Köprüsünde boğazı görüntüleyen birde resim çekmeyi ihmal etmedik. Boğazın derinliklerine bakarken galiba 10 gün içerisinde tekrar bir sağım yaparız ve buradan geçerkende tekrar bir resimleme yaparız diye de düşünüyordum...





Herkesin bolca bir ürün ve bolça alın terinin karşılığını bulmaları dileğiyle Anadolumuzun güzel ve insanlarının sıcakkanlı,samimi ve misafirperverliğinin segilendiği Lüleburgaz'ın Büyükkarıştıran Belediye başkanına,esnafına ve halkına minnet ve şükranlarımı sunuyorum...